4 Ocak 2020 Cumartesi günü Ali Kılavuz'un sunumuyla gerçekleştirilen sunumun satır başlıkları şu şekilde:

"Dünya ticaretinde 1400’lü yıllardan itibaren Avrupa’ya dikkat çekmemiz gerekiyor. Ticareti ilk başlatan bize göre, Dünya’yı, metayı öne süren bir kitlenin oluşturduğu kendi toplumuna refah oluşturmak için başlayan bir süreç… Daha sonra Amerika ve Rusya devreye giriyor. Bu tabloyu iyi anlamak lazım. Amerika ve Rusya’nın arkasından daha sonra Çin de yer alıyor. Dolayısıyla bu gerçeği iyi bilmemiz lazım. Dünya ticaretinin geldiği tablo tam olarak da budur. Dünya ticaretinde bilgi, iletişim, yaşam ve ekonomi değişti . İnsan ve siyaset değişmedi. Gücün şekli değişti fakat güç değişmedi. Şuan da güç, bilgi ile tutulmaya çalışılıyor. Din değişmedi. Değişmeyen ve değişen sosyolojik unsurlar bizim konuşmamız gereken konular. Bu konuları konuşmak araştırmak zorundayız. Özelikle Y kuşağına anlatmak zorundayız. Bilgi ve iletişim değişti dedik. Özellikle interneti bir köşeye koyarak üzerinde konuşacağız. Bilginin doğası değişti. İnsan yazarak düşünerek gelişir. Yazarak gelişir eğitir. Şuan bilginin ticareti yapılıyor daha da kapsamlı yapılacak. Bilginin ticaretini yapmak zorundayız. Tüm Dünya elimizin içinde. İstenildiği her dakika her saniye bilgiye ulaşmak mümkün.

Bilgiye ulaşım değişti. Artık daha meraklı, gönüllü, yaratıcı, tatminkar ve daha kolay. Genel bilgilerin hepsine istatistiki olarak çok kolay ulaşılıyor. Dijital, görsel bulut olarak ulaşım kanalları değişti.. Geleceğin teknolojisi burada. Artık bulutta bir Dünya’dayız. İnternete eriştiğin her yerde bilgine ulaşabilirsin ve bu teknoloji ticareti etkiliyor, etkileyecek.

İletişim bilgiye dayalı çok ciddi değişti. İletişim ile ilgili onlarca konferanslar da yapsak üzerinde konuşulacak şeyler var. İletişimde değişen şey kanallardır. İnternet veri tabanlı yeniden yapılanma ve hazırlık var. Birileri senin adına bir hazırlık yapıyor bunun bir bedeli var bunu öde ve kullan diyor.

Yaşamın aile hayatı değişerek bireysel yaşama doğru gitti. Amerika’da ve Avrupa’da bireysel yaşam sabitlendi.  İnsanlar aileden koptu. Evlatların aileden tamamen kopması, bireysel ticari ilişkiler herkesin kendi geliri gibi konularda bireyselliğe gittiler. Bizim gibi din ve toplum merkezli yaşayan ülkelerde halen daha bunlar önemli ama adamlar buna göre ticaret hazırlıyorlar. Bizim gibi toplumlara göre, ona göre ticaret kanalları oluşturuyorlar. Ya da bireysel olanlara göre hazırlıyorlar. Bireysel yaşayanların harcamaları daha yüksek ve internet alışveriş oranı daha yüksek. Çin’in Avrupa ve Amerika’ya yüksek cirolu satışlarının sebebi de bireysel yaşam olduğunu gösteriyor.

Ekonomide yeni Dünya’da paranın niteliği değişti. Artık süper sembolik paralar devreye girdi. Bitcoin gibi…

Paranın etkisi değişti. İnsanın tatmin aracı paraydı. Tatmin araçlarını parayla satın alıyordu. Tatmin aracı ne? İyi bir araba, iyi bir ev, iyi bir yemek… ne varsa paranın gücü ile elde ediyordu. Kapitalizm eşittir buydu. Vur, kır, parçala, sırtına bas, dön bu tarafta bu parayı nasıl harcarsan harca... ANESİAD bu yüzden kuruldu.

İş hayatı ve üretim değişti. Eğitimli personel sayısı arttı. Fiziksel çalışmak istemiyor insan. Önümüzdeki yıllarda artık koli taşıyacak personel bulamayacaksınız. Bunun çözümünü bulacağız. Eğitimli personel çalıştırarak fazla ücret vererek profesyonel hayata geçeceğiz.

Kurumsal aidiyet kültürü patronları çok zorlayacak. Elde avuçta personellerinizi tutamayacaksınız. Dinamik bir nesil geliyor. Bu neslin çalışma şekli sorunlu. Fiziksel çalışmalarda özellikle sorunlu. İstiyor ki ayak ayak üstüne atarak internetten girsin. Herkes öyle çalışamaz ki. Patronların bu konuda en çok şikayet edeceği konulardan birisi bu. Yeni Dünya’da üretim ve iş hayatı bu şekilde olacak. Şu anda yaşıyoruz ve daha da kötüleşecek. Önlemleri şimdiden almalıyız.

Tasarımsal işler gelişti. İşin performansı çok kolay ölçülüyor artık. Eskisi gibi değil. Yaptığımız iş hangi iş olursa olsun git gide personel sayısı azalan bir Dünya’ya doğru gidiyoruz. Bu eğitimle ne kadar olur bilmiyorum ama 10 kişiyle çalışan bir firma 7 kişiye düşecek. Bu toplumsal bir değişime de sebebiyet verecek. İş gücü azalacak, nitelik artacak. Dolayasıyla Tüsiad’ın da bayraklaştırdığı bir konu vardı. Orta sınıf eleman, teknik eleman, ara eleman, mühendis ile işçi arası eleman, teknik eleman… bu kaygıları 30 yıl önce konuşuyordu. Eğitimli nesil geldikçe iş görecek insan sayısı azalıyor. Daha fazla paraya insan çalıştırmak zorunda kalıyorlar. Onların her birinin 400 aile varsa toplumun %80 ticaretini onlar yapıyor. Böyle bir gerçekle bakın. Onlar için bu çok önemli. 30 yıl önce başladılar bu konuları konuşmaya.

İş hayatının içerisindeki üretim kanallarındaki teknik tasarım, know-how, özellikle know-how geleceğin dünyası bunun üzerinden yürüyecek.

İşin yönetim anlayışı değişti. Patronlar olduğumuzu düşünürsek, profesyonel yöneticilere işinizi bırakmak zorunda kalacaksınız. En iyi profesyonel yöneticiyi bulun. Bulamıyorsanız alın yetiştirin. Mutlaka personel seçiminden tutun da yönetim şekline kadar profesyonel bir alana geçmemiz lazım.

Yeni nesil ticaret anlayışında pazarlama değişti. Kapı kapı dolaşarak pazarlama usulü iyice azaldı. Pazarlama artık tüm şirketin unsurları içerisinde. Ekonomiden, mali işlerden, yönetimden, insan kaynaklarından oluşan şirkette, pazarlama bölümü bunların içinden sıyrılıyor. Pazarlama hayati bir konuma geldi dünyada. Dünyaya hitap eden bizler için pazarlama birinci sıraya geçti. Yönetimle başa baş oldu.

İşinize bir açılım yenilik katmak istiyorsanız PR şirketleriyle çalışmak zorundasınız. Ben naçizane size bunu öneriyorum. Şundan dolayı, sizin adınıza birileri şirketinizin kurumsal kimliğine karar verecek. Bir danışman gelecek, bir ekip gelecek, senin logon, çantan, ofisin böyle olacak diyecek. Siz patron olarak karar verdiğiniz şeyleri birine devretmiş olacaksınız.

Sosyal medya ile yeni bir algı oluşacak ve oluşmalı. Aynı zamanda çok önemsemeliyiz. Bizim dışımızda gelişiyor. Biz değişmeden içinde yaşamaya çalışmalıyız diye düşünmemiz lazım.

Artık personelleriniz esnek çalışacaklar. Mesai kavramı değişecek ve buna alışmalısınız. Personel işini hakkıyla yapıyorsa iki kat daha fazla efor sarf ediyorsa mesai yapmasının anlamı kalmıyor. Çalışma şekilleri daha da esneyecek."