TÜRK DÜNYASI VE İSLÂM ÂLEMİ DAYANIŞMA PLATFORMU BASIN AÇIKLAMASI

TÜRK DÜNYASI VE İSLÂM ÂLEMİ DAYANIŞMA PLATFORMU BASIN AÇIKLAMASI

Finlandiya’dan Hindistan’a… Gittiği her coğrafyaya barış, adalet ve medeniyet nurları götüren Büyük Türk Milleti’nin tarihin en derininden bugüne dâima bağımsız kalmış boylarının kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Devleti Halkına ve Yöneticilerine…

Uluslararası emperyalizmin yeni bir kaos ve fitne alanı oluşturmasından endişe ettiğimiz Atayurdumuz, Hoca Ahmed Yesevi Dedemizin yurdu, Orta Asya’daki en büyük Vatanımız Kazakistan’ımızın halkına ve yöneticilerine…

Hâsılı Aziz Türk Milleti. Türklerin, Türk Devletler Topluluğu’nu kurarak birlikte hareket etme gayretleri İngiltere ve ABD başta olmak üzere Batı'yı, Rusya'yı ve Çin'i çok rahatsız etmiştir. Türk Cumhuriyetleri'ndeki alfabe ve dil birliği gayretleri dahi kardeş cumhuriyetleri hedef haline getirmektedir.

Medeniyet Coğrafyamızdaki tüm devletlerimiz ki halkının tamâmına yakını Müslüman’dır, yabancı istihbarat servislerinin, içerimizdeki işbirlikçi kuklaları, bir kısım medya organları, sosyal medya gurupları ve değişik vâsıtalarla yurtlarımızdaki güven ortamımızı her anlamda kaybettirilerek ülkelerimizi adeta patlamaya hazır hale getirmektedirler.

Sebebi ne olursa olsun, yağma, talan ve cinayete dönüşen hiçbir hareket masum değildir. Kazakistan’da yaşananlardan, geçmişte Türkiye’de yaşanan Gezi Olayları’ndan ve 15 Temmuz hain darbe girişiminden dersler almalıyız. Kazakistan’ımız hedef haline getirilmiştir. Şimdi hep birlikte Kazakistan’ımızın bölgesindeki ve Türk Dünyası’ndaki saygınlığını telâfi etme zamanıdır. Münevver Milletim…

Büyük resme bakınız. Aslında; İngiltere ve ABD, Batı Cephesi’nden uzaklaştırmak için Rusya'nın yönünü Doğu’ya çeviriyor. Doğu’da peşkeş ve yağma için sunulan topraklar kâdim Türk Topraklarıdır.

Üzerinde Türk Devletler Teşkilâtı’nın üye ülkeleri yaşamaktadır. Anlaşılan Kazakistan’ın başına gelenler diğer Türk Devletleri’nin de başına gelebilir. Türkmenistan, anti-demokratik uygulamaları gerekçe gösterilerek uzun zamandır ABD ve Batı medyasının hedefindedir. Batı’nın demokrasi çığırtkanlığının sonuçlarını Irak ve Libya başta olmak üzere çevremizde görüyoruz.

 Arap Baharı diye gafletle alkışlanan olayların geldiği nokta ortadadır. Artık güney komşumuz ABD ve Batı’dır. Bâzı hâinler aynı Arap Baharı gibi bir Türk Baharı beklediklerini apaçık ABD’den uzun zamandır söylemektedirler.

Topraklarımızdaki kökü dışarıda olan FETÖ, DEAŞ, SOROS Organizasyonu STK ve yapılar, muhtevâsı belirsiz selefî, sûfî akımlar gibi organizasyonlara müsamaha gösterilmemelidir. Kazakistan’da gerek dışarıdan emir alan, kontrol edildiği bilinen FETÖ ve bâzı Selefî gurupların ki bir kısmı da Kazakistan Vatandaşı değil, silahlı olaylarda etkili olmuşlardır.

Bunları şu ana kadar himâye eden, yönlendiren, kullanan, işbirliği yapan kamu görevlileri de ivedi tespit edilmelidir. Bu yapılırken Türkiye’de 28 Şubat Süreci’nde olduğu gibi ideolojik hesap yapılmamalıdır. 

Esas olan Milletimizin din ve vicdan hürriyetine saygı ve destektir. İstismar edip, Millî menfaatlerimizi ve iç güvenliğimizi tehdit edenlere de fırsat verilemez.

Azîz Türk Milleti!... Büyük Devletimiz Türkiye’nin fedakâr yurttaşları…

Ferâsetli Kazakistanlı Kardeşlerimiz… Bize düşen nedir? Öncelikle ülke içinde Millî birlik ve beraberliğin, Vatanımıza muhabbetimizin, devletimize sahip çıkmamızın önemini kavrayarak uyanık olmalıyız.

Dış güçlerin yapmak istediği kötülüklerin boyutları tahayyül sınırlarımızın çok üzerindedir. Bizler bu basın açıklamasına imza koyan STK olarak aşağıdaki tedbirlerin gerek Türkiye Cumhuriyeti gerek Kazakistan Devleti ve halkı için ivedilikle alınması gerektiğini düşünüyor, arz ve teklif ediyoruz.

TBMM Kazakistan Gündemi ile ivedi toplanmalıdır. Bu çağrımız sadece iktidarı paylaşan siyasilere değildir. Muhalefet partileri de bu konuda adım atmalıdır. TBMM’nce alınacak bir kararla Türk Devletleri Teşkilatı göreve çağrılmalıdır.

Türk Devletler Teşkilatı ülkelerinden her seviyede Barış ve Arabulucu Elçileri oluşturularak derhal Kazakistan’a gönderilmelidir. Ayrıca, Türk Dünyası Dönem Başkanı olarak Türkiye girişimlerini artırmalıdır.

Türkiye Kazakistan’ın iç dinamiklerini, tehdit unsurlarını, jeopolitik durumunu çok iyi bilmektedir. Biz Kazakistan’da iç huzurun bozulmasından endişe ediyoruz. Bu nedenle Türkiye’nin ivedilikle Türk Devletleri Teşkilatı Ülkeleri’nden oluşturacağı bir istişare heyetini Kazakistan’a göndermesini bekliyoruz.

Ayrıca Türkiye’den siyasi ve bürokratlardan (sivil-asker-içişleri-sağlık kurumlarından) oluşacak bir heyet Kazakistan'a gitmelidir. Sizce de Kazakistan’da kamusal yapılanmada diğer Bağımsızlığını yakın zamanda kazanan devletler gibi sorun yok mu?

Kazakistan Olayları Türk Dünyası devletleri için bir barış ve Ani Müdahale Gücü’nün gerekliliğini şart hale getirmiştir. İvedilikle Türk Tarih ve Medeniyetini iyi bilen, Türk Dünyası’nda sahada olmasa bile entelektüel çevrelerde karşılığı olan biri hem koordinatör olarak görevlendirilmeli hem de süratle ilgili devletleri bir heyetle dolaşarak Barış ve Âni Müdâhale Gücü oluşturulmalıdır.

Teşkilat ülkeleri üst karargahının coğrafi konumu itibâri ile Özbekistan’da oluşturulmasını uygun değerlendirdiğimiz bu kuvvete birlikler tahsis etmelidir. NATO’da örnekleri vardır. Komutanı Türk Devletleri Dönem Başkanı ülke ile koordineli değişmeli, karargahındaki subayların kadro görevleri sabit olmalıdır.

Mehmetçiğimizin ve Ayyıldızımızın dünya üzerinde etkisi en çok da İslam Halklar üzerindeki tesiri bilinmektedir. Afganistan bunun en canlı misâlidir. Mehmetçik de tıpkı Azerbaycan Karabağ’da olduğu gibi Rus Birlikleri ile birlikte Kazakistan’da da bulunmalıdır.

Dışişleri ve Savunma diplomasisi zannediyoruz hâlâ Cumhurbaşkanımızın herşeyi tekbaşına düşünmesini ve maalesef genel bürokrasinin aymazlığındaki mazereti yani tâlimat ve emir bekliyorlar. Biz bu konuda Türkiye, Türk Dünyası ve İslâm Âlemi kamuoyu olarak somut adımlar bekliyoruz. 

Kazakistan'ın bölünmesini ve her türlü özerklik taleplerini kabul etmiyoruz. Bizce de Büyük Türk Milleti olarak Rusya'daki Türk Cumhuriyetleri'nin hakları iade edilmelidir. Diplomasi ve Psikolojik Harp/harekât unsurları olarak, Rus Medyasına karşılık bizim medyanın da bu konuda sorumluluklarını yerine getirmesini bekliyoruz.

Kazakistan'a "UYAN KAZAKİSTAN" ve "MİLLÎ BİRLİK" çağrısı yapılmalıdır. Bir daha bu kötü günlerin yaşanması, Kazakistan’a iç güvenliğini, bağımsızlığını ve geleceğini kaybettirebilir. Dolayısı ile Kazakistan’ın huzur ve güven ortamını tekrar tesisi için vereceği tüm emek ve gayretleri destekliyoruz. Biz Kazak Türkleri’nin ve Kazakistan Devleti’nin dâimâ yanındayız.

Türk Devletleri Teşkilatı’nın Kazakistan Cumhurbaşkanı’na verdiği desteği yerinde buluyoruz. Rusya'nın davet edilmesi yerine Kazakistan Halkı sorunlarını kendisi ve kardeşleri ile yani Türk Devletleri Teşkilatı ile çözmelidir. Hükümetler bu konuda gerekli diplomatik tedbirleri almalıdır. Manda ve himaye kabul edilemez. Bu Millî şiar hâline getirilmez ise, bağımsızlık gider.

Türk İstiklal Harbi ve Türkiye Cumhuriyeti bu şiarla kurulmuştur. Örneklik diğer Türk Halkları’na da anlatılmalıdır. Türk Milleti, “Devlet-Millet malı, yetim malı.” diyen bir terbiyeden geliyoruz. Buna rağmen Kazakistan’da yaşanan yıkım ve acı hepimize ders olmalıdır.

Bu manada yöneticiler de sosyal adalet, gelir dağılımında adalet, kamu malına sahip çıkmak gibi halkın hassas olduğu konularda gerekli düzenlemeleri yapmalıdırlar. Devlet, Milletin fedakârlığı, çalışkanlığı ve erdemi üzerinde yücelir. Burada temel motivasyon kaynağı, Vatandaşların memnuniyetidir.

Kazakistan başta olmak üzere Türk Devletleri Teşkilatı üyesi kardeş ülkelerde devletlerimizin kurumsal yapısının oturtulmasını bekliyoruz. Türk Devletler Topluluğu Ülkeleri arasındaki bağlar, karşılıklı bağımlılıklar oluşturularak geliştirilmelidir.

Ortak Tarih, Ortak Eğitim Kurumları, Ortak Askeri İlişkiler, Birlikler, Tatbikatlar, tâlimname ve ders kitaplarına değin her seviyede yapılacak işler var. Kamu/özel ortak şirketler kurulmasını bekliyoruz. Ortak amaçlar için çalışacak STK kurulmalıdır. Mevcut STK karşılıklı şubeler açmalıdır.

Kazakistan’da büyük maddi kayıplar ve tahribat söz konusudur. Türkiye ve diğer Türk Devletleri gerek hükümetler gerek STK olarak yardım kampanyası düzenlenmeli ve Kazakistan’daki felâketin yaraları birlikte sarılmalıdır. Kazakistan’ımızda bunca yaralar açılırken, medyanın üç maymunu oynaması kabul edilemez.

Yapay gündemler, erken seçim, muhalefetin cumhurbaşkanı adayı, İBB'deki görevlendirmeler bu ülkenin gündemi olamaz. İlgili kurumlar gereğini yapar. Yapay gündemlerle halkımızın meşgul edilmesini art niyetli bulduğumuzu apaçık ifâde ve beyan ediyoruz. Âdeta narkoz etkisi yapan ve halkı bıktıran bu tartışmalara da ivedilikle son verilmelidir.

Ötekileştirme kısa dönemde siyasi çıkar ve menfaat oluşturabilir ancak orta ve uzun dönemde en büyük bölücüğe sebep olur. Mahzurları görülmelidir. Düşünün Karabağ Zaferi’nin 1. Yıldönümü dahî kutlanmadı ülkemizde. Medyanın bu sorumsuz davranışına ve yapay gündemlerle toplumu tüketişine itiraz ediyoruz. Halkımız Uluslararası oldu bittilere karşı uyanık tutulmalıdır.

Bekâ, Devlet, ebed-müddet mülahazası canlı tutulmalıdır. Gezi Olayları, 15 Temmuz Darbe girişimi fâilleri hâlen aramızdadır. Siyasetin sessizliği, medyanın mevcut tutumu anlaşılır değildir. Bu konuya özellikle de halkımızın fitne ve sosyal aldatmalara karşı uyanık tutulmasının gerekliliğini kamuya ve STK’na hatırlatmayı borç biliyoruz.

Bu faaliyetlerin gerek ülkemizde, gerek kardeş devletlerde planlı yönetilmesi için Psikolojik Harp/Harekât Faaliyetlerini yönetecek Cumhurbaşkanlığı’na bağlı MEDENİYET DEĞERLERİ MERKEZİ, MGK’na bağlı bu konularda akademik eğitim verecek, yurtdışına gidecek kamu personeli dahil eğitecek bir MEDENİYET DEĞERLERİ AKADEMİSİ’nin ivedilikle kurulması gerektiğini arz ediyoruz.

Sonuç olarak sebebi ne olursa olsun, Kazakistan’da akan kan, karmaşa, kaos tekrar yaşanmamalıdır. Bölgenin istikrarsızlaştırılmasının sonuçlarını Arap Ülkesi kardeşlerimizin çektiği ıstıraplarda gördük. Emperyalizmin Kazakistan’ımız ve diğer kardeş ülkelerde yeni kaos alanları oluşturmasına müsâade etmeyeceğiz.

Devletimiz, Siyasi Partiler, medya ve STK üzerine düşeni yapmalıdır.

Sosyal medya duyuru ve paylaşımları ile durumu kurtarma çabaları Türk Dünyası başta olmak üzere, İslâm Dünyası’nın ve Mazlum İnsanlığın Ümidi olan Türkiye Devleti’ne de insanına da yakışmamaktadır.

Kazakistan’da şehit olan güvenlik kuvveti mensubu kardeşlerimize, halktan katledilen masumlara Allah’tan rahmet diliyor, kederli ailelerine ve Kazakistan Halkına başsağlığı diliyoruz. İlgililer ve vicdan sahibi tüm yurttaşlarımıza çağrı yapıyoruz..

Ne yapıyoruz?

Buyrun!..

Biz hazırız. 

 

TÜRK DÜNYASI VE İSLÂM ÂLEMİ DAYANIŞMA PLATFORMU

İstişâre Heyeti Sözcüsü

E. Yb. Halil MERT